TÜRKLER İZMİR’İN NERESİNDEYDİ...?

1350 yılından itibaren İzmir şehri “Gavur İzmir’i” ve Türk İzmir’i” diye ikiye ayrılmış oldu. 1402 sonlarında Emir Timur Aşağı Kaleyi “gavurların” elinden alarak tahrip etti ve böylece İzmir’in tamamı bir Türk şehri haline geldi.

Türkler İzmir’in Neresindeydi

Bizim İzmir’den

Okuyucularım soruyorlar: “Başlangıcından bu yana tarihi süreç içerisinde biz İzmir’in neresinde idik?” Kısaca bir malumat vereyim, zira yerimiz ancak bu kadarına müsait.

İzmir ve havalisinde Türklerin 950 senelik bir müktesebatı (kazanılmış hakkı) vardır. Bölgeye ilk yerleşenler, Bizans’ın Balkanlardan getirerek yerleştirdiği Peçenek ve Kuman Türkleridir. (1081’den çok öncesi)

Ancak İzmir şehrindeki ilk Türk hâkimiyeti bir Selçuklu kumandanı olan Çaka Bey’in burada bir beylik kurmasıyla başlar. Bu dönem kısa sürmüştür. (1081-1098)

İzmir’in ikinci Türk devri Aydınoğlu Mehmet Bey’in beylik merkezi Birgi’den gelerek 1317’de Kadifekale’yi (Yukarı Kal’ayı) fethetmesiyle başlar. Türkler İzmir’de ilk önce Kadifekale’ye yerleşmişlerdir. Ancak bu yerleşim alanı şehrin bir bölümüdür. Ayrıca şimdi mevcut olmayan iç limanın kıyısında bir kale daha bulunmaktaydı. Bu kaleye de “Liman Kale” veya “Aşağı Kal’a” denilmekteydi. İzmir halkı Türkler ve Türk olmayanlar olarak işte bu iki kaleye yerleşmiş olup diğer yerler hemen hemen boş araziler durumundaydı.

1329 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey’in oğlu, Gazi Umur Bey bu Aşağı Kal’ayı alarak İzmir’in tamamına sahip oldu. Fakat Türkler beklemedikleri bir haçlı baskını neticesinde, 1344 yılında Aşağı Kale’yi terk edip, Yukarı Kaleye (Kadifekale’ye) çekilmek zorunda kaldılar.

“Gavur İzmir’i” ve “Türk İzmir’i”

Aydınoğlu Gazi Umur Bey, Liman Kalesini tekrar ele geçirebilmek için 1345-1350 yılları arasında şiddetli savaşlar yaparak, çok uğraştı ise de başarılı olamadı ve sonunda bu uğurda şehit oldu. İşte bu olaydan sonra günümüzdeki “Emir Sultan Türbesi”nde yatan Seydi Mükerremeddin Emir Sultan da işte bu savaşlarda büyük yararlılıklar göstermiş olan bir Alperen gazimizdir.

1350 yılından itibaren İzmir şehri “Gavur İzmir’i” ve Türk İzmir’i” diye ikiye ayrılmış oldu.

1402 sonlarında Emir Timur Aşağı Kaleyi “gavurların” elinden alarak tahrip etti ve böylece İzmir’in tamamı bir Türk şehri haline geldi.

İzmir ve havalisindeki Timur sonrası karışıklıklar dönemi son bulunca 1426 yılından itibaren, Kadifekale içinde oturan Türkler yavaş yavaş sur dışına çıkmaya ve Kadifekale’nin eteklerine yerleşmeye başladılar. Ve deniz kenarına doğru yayılmaya başladılar. Zamanla kalenin içi adeta boşaldı. Bu yeni yerleşim alanı günümüzde Basmahane yönünden Faik Paşa Mahallesi ile Konak yönünden Damlacık Mahallesi arasında kalan sırtların yukarı kısımlarıdır.

Semtlere Göre Tarihi İzmir’in Nüfus Yerleşimi

Küçük bir azınlık durumunda olan Rum ve Ermeniler ise Basmahane (Basmane) ile Kemer Deresinin (şimdiki Yeşildere’nin) batı kısmındaki sahada oturmakta ve Alsancak tarafına doğru yayılmakta idiler.

Şimdiki Alsancak-Konak arasındaki sahil bandında ve bunun biraz arkasında ise çeşitli ülkelerin konsolosluk mensupları ile Avrupalı (Frenk) tacirler ve bunların yakınları oturmaktaydı. Şehrin geri kalan kısmı adeta boştu. Şimdiki Alsancak tarafları, o yıllardan daha nice sonralarında bile bahçıvan tarlalarından ibaretti.

Yine küçük bir azınlık olan Yahudiler ise İkiçeşmelik, Mezarlıkbaşı çevresinde Türk mahallelerine komşu olarak otururlardı. Hıristiyan Rum ve Ermenilerin tacizlerinden korunmaları için Türkler Yahudi azınlığın yanı başlarında yerleşmelerine hatta yardımcı da olmuşlardı.

İzmir’in bu nüfus yerleşimi aşağı yukarı hep aynı kaldı. Ancak zamanla Rumlar şimdiki Fuar alanından Alsancak’a doğru iyice yayılıp çoğaldılar. Ermeniler ise ağırlıklı olarak yine Basmahane civarında kaldılar. Yahudilerin zenginleri bilahere diğer bazı Yahudiler ve daha sonra da bir kısım varlıklı Türkler de şimdiki Karataş ve daha ilerilerine yerleştiler.

Frenk tacirler ve özellikle de Levantenler Bornova ve Buca’daki çok geniş arazilerinin ortasında ve saray yavrusu köşklerinde yaşarlardı. Buralarda aynı zamanda diğer gayrimüslimlerin de birçok yazlıkları vardı.

Kadifekale sırtlarında oturan varlıklı Türklerin yazlıkları ise şimdiki Bozyaka’da bulunuyordu. 1850’li yıllardan itibaren İzmir her bakımdan süratle değişmeye başladı.

Bunda Aydın ve Kasaba demiryollarının açılması ve limanın genişlemesiyle artan ticari hayatta çok etkili oldu. Yine bu yıllarda İzmir’e bilhassa adalardan fazlaca Rum göçmen gelip yerleşti. Öyle ki Türklerle meskûn olan Seydiköy (Gaziemir) dahi Rumlaştı. Bornova ve Buca’ya da çok miktarda Rum yerleşti.

Bu yıllarda küçücük bir Türk yerleşim alanı (birkaç köyden ibaret) olan Karşıyaka’da kalabalıklaşmaya başladı. Kıyı şeridinden itibaren başlayan yerleşim, demiryolunun da etkisiyle iç kısımlara doğru genişledi. 1900’lü yılların başlarında Karşıyaka’da da önemli gayrimüslim nüfus toplanmıştı.

İmparatorluğumuzun kaybedilen topraklarını terk etmek zorunda kalan evlad-ı fatihân göçmenlerden oluşan Türk nüfusu da yine Kadifekale – Halil Rıfat Paşa ve Kemer Köprüsü (Yeşildere’nin batı yakası) arasındaki boş alanlara yerleştirildi. Neticede buralardaki Türk nüfus da dar bir alanda fevkalâde artmış oldu.

1910’lu yıllarda İzmir’de yerleşim ana hatlarıyla şöyleydi: Halil Rıfat Paşa ve üst tarafları, Bozyaka, Yağhaneler, Kadifekale ve etekleri, kemer Köprüsü, Fevzi Paşa Bulvarının güney tarafı Türklerle meskûn idi. Ancak bu bölgenin Basmane civarında Ermeniler, Mezarlıkbaşı kısmında havralar çevresinde biraz da Konak ötesindeki Karataş’ta da Yahudiler bulunmaktaydı.

Bugünkü “Kent Müzesi”nin (eski itfaiye binasının) doğu tarafından itibaren fuar alanı Rumlarla dolu idi. Sahil bandı (Kordon Boyu) ve onun arkasındaki sokaklar ise Avrupalı konsolosluk görevlileri ve tüccarları ile bunların yakınlarının oturduğu yerlerdi. Buralara “Frenk Mahallesi” denirdi.

Karşıyaka’da Türk ve Rum nüfus ile birlikte muhtemelen biraz da zengin Ermeniler bulunuyordu.

9 Eylül 1922’de İzmir’in kahraman ordumuz tarafından “istirdadı”ndan (geri alınması) sonra bütün bu gayrimüslim nüfus geldiği gibi gitti. Ve İzmir, asıl sahipleri olan Türklere kaldı.

 

Resim alt yazısı:

Türk yerleşim yerleri, Damlacık mahallesi ve Kadifekale

Konsolosluklar ve Frenk Mahallesi

Mehmet Ozan Semerci