Beytullah Yılmaz Açıkladı: Deniz-Kum ile 12 Ay Turizm Olmaz, İmar Süreçleri Hızlanmalı
Antalya'nın yıllardır hedeflediği ancak bir türlü tam anlamıyla hayata geçiremediği "12 ay 4 mevsim turizm" hedefi, mevcut turizm modelleriyle ulaşılamaz bir noktada duruyor. Ekoturizm Proje Koordinatörü Beytullah Yılmaz, kentin bu hedefe ulaşabilmesi için tek çıkış yolunun Ekoturizm, Kırsal Turizm ve Agro Turizm projelerinden geçtiğini belirtti. Yılmaz, küresel trendin doğaya dönüş olduğunu ancak bu pastadan pay almanın önündeki en büyük engelin imar süreçlerindeki bürokrasi olduğunu vurguladı.
Küresel Trend Değişti: İnsanlar Artık 'Niş Turizm' Arıyor
Beytullah Yılmaz, hızla değişen teknoloji dünyasının insanları doğadan kopardığını, ancak bu durumun tam tersi bir etkiyle güçlü bir "doğaya dönüş" talebi yarattığını ifade etti.
"Şu an dünyada trend olan doğada yaşam, ekoturizm, kırsal yaşam, yani kısacası 'niş turizm' muazzam bir popülerlik kazandı," diyen Yılmaz, bu talebin Antalya için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Yılmaz'a göre, turistler artık sadece deniz ve güneş değil, aynı zamanda yerel kültürü deneyimlemek, toprağa dokunmak ve sakin bir çevrede konaklamak istiyor. Antalya'nın bu küresel pastadan hak ettiği payı alabilmesi için bu yeni nesil konaklama tesislerinin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor.
"Deniz ve Sahil Turizmi ile 12 Ayı Asla Sağlayamazsınız"
Yılmaz, mevcut turizm modeline yönelik net bir eleştiri getirerek, "12 ay 4 mevsim turizm parolası sadece kırsal turizm, eko turizm, agro turizm ile mümkündür. Deniz ve sahil turizmi ile bunu asla sağlayamazsınız," dedi.
Mevcut modelin sezonluk bir yapıya sahip olduğunu ve kış aylarında tesislerin kapandığını hatırlatan Yılmaz, kırsal turizmin ise sonbaharda hasat festivalleri, kışın doğa içinde sakin inzivalar, ilkbaharda ekim-biçim faaliyetleri ile yılın tamamına yayılabilecek bir potansiyel sunduğunu vurguladı.
En Büyük Engel: Bürokratik İmar Süreçleri
Ekoturizm Proje Koordinatörü Yılmaz, potansiyelin varlığına rağmen projelerin hayata geçirilmesindeki zorluklara dikkat çekti. Asıl sorunun, yatırımcının ve girişimcinin belediyeler ve ilgili bürokratik kurumlarda karşılaştığı zorluklar olduğunu belirtti.
Yılmaz, "Gelişen ve hızla değişen teknoloji dünyamızda doğada yaşam, kırsal yaşam turizmi, agro turizm konaklama tesislerinin imar süreçlerinde belediyelerin ve bürokrasinin bize yardımcı olması gerekmektedir. Bu projelerin önünün açılması gerekiyor," diyerek net bir çağrıda bulundu. Yılmaz, bu tesislerin hızlı, şeffaf ve destekleyici bir imar süreciyle onaylanmasının, Antalya'nın 12 ay turizm hedefine ulaşması için kritik önem taşıdığını ekledi.
Kırsal Turizm İçin Hangi Araziler Uygun, Hangileri Değil?
Beytullah Yılmaz, yatırım yapmak isteyenler için Antalya özelinde kırsal turizm ve ekoturizm tesis alanı projeleri için aranan arazi kriterlerini de detaylıca sıraladı. Bu kriterler, hem tarımsal bütünlüğü korumayı hem de atıl arazileri ekonomiye kazandırmayı amaçlıyor.
Aranan Zorunlu Şartlar (Uygun Araziler):
Minimum Parsel Büyüklüğü: Proje alanı en az 25.000 m² (25 dönüm) olmak zorundadır.
Tapu Cinsi: Arazinin tapudaki cinsi mutlaka "Tarla" olmalıdır.
Arazi Niteliği: Ekim-biçim yapılamayan, verimsiz, marjinal tarım arazileri tercih edilmektedir. Bu, aktif tarımın zarar görmemesini sağlar.
Konum: Mutlaka anayola ve ulaşım ağı yoluna cephesi bulunmalıdır.
Plan Durumu: Plansız alanlar kapsamında olmalıdır.
Koruma Statüsü: Arazi, Büyük Ova Koruma Alanlarının dışında kalmalıdır.
Diğer Kısıtlamalar: Alanın Sit Alanı veya DSİ (Devlet Su İşleri) taşkın sahası içinde olmaması şarttır.
Uygun Olmayan Araziler (Reddedilenler):
Yılmaz, verimli tarım arazilerinin korunması gerektiğinin altını çizerek, "Tapu cinsi 'Bahçe', 'Zeytinlik', 'Narenciye Bahçesi' gibi aktif üretim yapılan araziler bu projeler için uygun değildir," diyerek bu alanlara izin verilmediğini net bir dille ifade etti.