Şimdilerde bırakın büyük aile olmayı ,aile kavramını ortadan kaldırdılar. Aileyi koruyalım diye bir kanun çıkardılar, ortada ne aile kaldı ne yuva.

ŞİMDİLERDE BIRAKIN BÜYÜK AİLE OLMAYI, AİLE KAVRAMINI ORTADAN KALDIRDILAR.

Şimdilerde bırakın büyük aile olmayı ,aile kavramını ortadan kaldırdılar. Aileyi koruyalım diye bir kanun çıkardılar, ortada ne aile kaldı ne yuva.

Dede-nine-Anne-baba-kardeşler-10 -11 kişilik kalabalık aileler. Sevginin, saygının, hoşgörünün ,yardımlaşmanın ve tevazunun tavan yaptığı dönemlerden hepimiz geçtik. Kalabalık ailelere sahip olmak. Herbirimiz böyle idik...Şimdilerde bırakın büyük aile olmayı ,aile kavramını ortadan kaldırdılar. Aileyi koruyalım diye bir kanun çıkardılar, ortada ne aile kaldı ne yuva. Kur'an-ın emirleri rafa kaldırıldı. Türkiye’de kadın cinayetlerinin artmasından sonra Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un “Delil olmaksızın kadının beyanı yeterlidir” sözleri kamuoyunda infiale neden olmuştu. Hz Yusuf döneminde de kadının beyanı esas diyen bir Züleyha vardı ama Züleyha’nın kocası vak’ayı araştırmıştı, Yusuf (as) anca öyle aklanabilmişti. Artık bir yuvanın ayakta kalması kadının iki dudağı arasından çıkacak kelimeye kaldı. Değil kadının beyanı hiç kimsenin beyanı esas değildir. Herşey isbata gebedir dedik. Kadın yalan konuşmaz dediler. Kadının yalan konuşmadığı hangi kitapta yazıyor dedik, Demek erkek yalan konuşur, erkeğin yalan konuştuğu hangi kitapta yazıyor dedik. El Hak kendinize gelin dedik yeni bir din icat yeni bir peygamber geldi de bizim haberimiz mi olmadı. Yada Allah Sadece kadınların doğru konuştuğu ve beyanın asıl olacağını, erkeklerin yalan konuştuğu beyanlarının geçersiz olduğu yeni bir topluluk yarattı da bizim haberimiz mi olmadı? Bu gidişata kim bir dur diyecek... Dinimiz sadece Kadına değil, tüm eşref-i mahlûkata şiddeti küfrü baskıyı haram kılmış ve yasaklamıştır. Kadına şiddetin önüne geçelim derken, erkekleri harcadık. Sadece erkekleri olsa yine iyi suçsuz ve günahsız nice Babalar; yaslandın mı çınar gibidir diyesimiz babalar şimdi bu kanunların kurbanı babalar evlerinden sürüldüler, yetmedi ihanete uğradılar, yetmedi hayatları altüst oldu, yetmedi onlarla beraber nice yuvalar dağıldı, yetmedi çocuklar perişan oldu, yetmedi yüz binlerce baba psikolojik bunalım geçirdi, yetmedi milyonlarca babanın yaşam şartları ağırlaştı, yetmedi binlerce baba bu çileye ve acılara fazla dayanamadı intihar etti. Şimdi bunlara kim veya kimler sebep oldu ise Önce Allah'ın önünde zaten hesap verecekler bu kadar kişiyi bulup nasıl helallaşacaklar bilmem, o kendilerinin sorunu. Ancak dünya'da iken mutlaka Adalet önünde hesap verilmeli... Şiddetin her-türlüsüne karşıyız. Haklı ile haksızı ayırmak, suçlu ile suçsuzu ayırmak için yeni kanunlara ihtiyaç yoktur. Allah'ın emir ve buyrukları uygulansın kafi. Başımıza ne geldi ise zaten Allah'ın emir ve buyruklarına sırtımızı döndüğümüz için geldi...