Kimse televizyon ekranlarının karşısında kaval okumasın. Kaldı ki bunu kendileri bile itiraf ediyorlar. İlginçtir ki ezberi bozulmayan tek şey hakikatlerdir.

DEĞİŞMEYEN VE EZBER BOZMAYAN TEK ŞEY HAKİKATLERDİR..!

Son bin Yıl içerisinde; değil Türkiye’nin, Dünyanın bile başına gelmeyen bir felaket ile karşı karşıyayız. Bu felaket bilimsel anlamda tüm ezberleri bozdu. Kimse televizyon ekranlarının karşısında kaval okumasın. Kaldı ki bunu kendileri bile itiraf ediyorlar. İlginçtir ki ezberi bozulmayan tek şey hakikatlerdir ve hakikatlar acıdır ama gerçektir. Konuşursan kabahatli , konuşmaz isen Allah indinde sorumlu olursun. Bu tür yaşanan olaylara ister deprem deyin ister afet veya haarp deyin. Ne diyerseniz deyin. Bu denilenlerin hakikatlar karşısında o kadar da değil hiç önemi yoktur. Sebepler-nedenler ve sonuçlar. Bu tür olaylara içtimai siyasi, hukuki ,iktisadi,beşeri,vicdani ,dini,nizami,sosyal ve bilimsel olarak pek çok yönden bakıp yorumlayabilir ve bir sonuca ulaşabilirsiniz. Peki burada saydıklarımızdan birini cımbızla alıp bu değerlendirme ve yorumlardan ayırıp neden ve sonuçlara gidebilirmiyiz…? Hayır!

Çünkü hiçbir şey nedensiz olmaz. Bu nedenlerde tek bir nedenle olmaz. Zira tümdengelim tüme varım formülünü bilmeyeniniz yoktur. Herşey içiçedir ve birbirine bağlıdır. Bir şey olacaksa tüm nedenler birbir ortaya çıkar yani sebepler veya alametlerde diye bilirsiniz. Alametler sebep ve nedenlerden sonra gelen tüme varımdan bir önceki en büyük halkadır. Eğer tümdengelim ile ilgili sağlıklı bir süreç işlemiş ve siz tüme varmış iseniz ondan sonra asıl olana ulaşırsınız o zamanda iş bitirilmiş olur Allah buna kıyamet demektedir. Ama işe bakın ki kıyamet bile insanlar kendi elleri ile işledikleri günahlar , ölçüsüz istek ve arzular, daha da önemlisi mevki- makamından aldığı güç veya şöhreti maddi gücü ve güzelliği veya başdöndüren bedeni güçleri ile yaratana baş kaldırıp emir ve yasaklarını çiğneyerek isyan edip bir topluluğu topyekün bu isyanlarına ortak eden kendilerini ilahlaştırıp putlaştıran liderler ve onların emirlerine gönülden boyun eğen halk yığınlarının böyle bir yönetim şeklini hiç bir baskı altında kalmadan tamamen kendi hür irade ve rızaları ile benimseyip kabullenmeleri sonucu cereyan edecektir. Yani Allah Hiç bir kuluna azap etmez. Kişiler topluluklar milletler devletler ve dünya kendi kıyametini kendi koparacaktır. Allah’ın vadi bu şekilde gerçekleşecektir. Yani Allah kimseye azap etmez. Kul ister Allah yaratır. Kul siyasi içtima hukuki nizami ve beşeri olarak Allah’ın emirlerine uyduğu sürece kendilerine ne bir hüzün ne bir keder ne de bir acı dokunmayacaktır.

Bu bütün dünya insanlığı için böyledir. Bizler ne yaptı isek kendi ellerimiz ile yaptık. Eğmenin bükmenin suçu ona buna atmanın kime ne faydası var. Herkes hatasını biliyor. Herkes ne yapması gerektiğini biliyor gün hayıflanma offlanma sızlanma vakti değil tüm boyutları ile hatalarımızdan ders çıkarma vakti Topyekün yeryüzünü mescit kılıp Tevbe istiğfarlarımızı yapıp medet Ya Allah Azze ve Celle diyerek onun inayetine sığınıp Rabbbimizden aldığımız -alacağımız güç ile yeniden küllerimizden doğma vaktidir.Rabbim herbirimizi kendi Rızai ilahiyesi yolunda yaşayan koşan koşturan mücadele eden kullarından eylesin. Kalın sağlıcakla.