Bu gençler öyle samimi, öyle yardımsever, öyle sevgi dolu, öyle çalışkanlardı ki anlatamam. Her biri isimsiz birer kahraman olan, adına z kuşağı dediğimiz kuşağımızı görünce gururlandım. Onlar adına yanlış değerlendirmelerde bulunduğumuz için kendim ve toplum adına da utandım.

GENÇLER SİZLERLE GURUR DUYUYORUM

Bir milletin gençliği; mensubu olduğu milleti için geleceğinin teminatı ve sigortasıdır. Yıllar boyunca böyle olmuş ve böyle olmaya da devam edecektir. Tarih boyunca; gençliğin bir güvence olduğu ve güvenildiği değişik kişiler tarafından, değişik ortamlarda, değişik biçimlerde ifade edilmiştir. Bu ifade etmeyle; gençlere bir misyon ve vizyon kazandırmak amaçlanmıştır.

Her devirde; değişik nedenlerin bir araya gelmesinden kaynaklanan, kuşak çatışmaları yaşanmıştır. Bundan sonra da yaşanmaya devam edecektir. Gençleri eleştiren yaşlılar kendi gençlik dönemlerinde yaşadıklarını unutarak ya da iki dönemin özelliklerini haksız bir şekilde karşılaştırarak, gençleri kendi dönemlerinin kalıplarına sokma gayreti içine girmişlerdir.

Her kuşak kendini; kendinden önceki kuşaktan zeki, kendinden sonraki kuşaktan daha akıllı olarak görür. Bu bakış açısıyla bakıldığında her kuşağın kendinden önceki kuşağı zeki olmamakla, kendinden sonraki kuşağı akıllı davranmamakla suçlama gayreti içine girer. Dünyanın merkezinde kendileri vardır. Kendilerinin başrol oynadıkları bu merkezi kolay kolay ne kendinden öncekilere ne de kendinden sonrakilere bırakmak gibi bir düşünceleri yoktur. Bu durum günlük yaşamımızda gençler ile aralarında iletişimin bozulmasına kadar giden olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Değerlendirme yapılırken yaşanılan dönemin özellikleri ve şartları da dikkate alınmalıdır. Kendimizden önceki ve sonraki dönemin özelliklerini doğru görür ve doğru empati yaparsak, sağlıklı bir değerlendirme yaparız. Sağlıklı değerlendirme yaparsak birbirimizi daha iyi anlamış olacağımızdan daha sağlıklı iletişime sahip oluruz. Bu durumda herkes mutlu olur.

Her dönemde önceki kuşak yetişen genç kuşağı; akılsız, tecrübesiz, saygısız, bencil, beceriksiz gibi kavramlarla itham etmiştir. Bu olumsuz ithamlar; gençlerin morallerini bozduğu için gençlerin hem kendilerine olan özgüvenlerinin, hem de geleceğe ve büyüklerine olan güvenlerinin zedelenmesine neden olmuştur.

Hâlbuki gençlerin içinde yaşadıkları dönemin özelliklerini bilerek, olaylara ve dünyaya onların gözünden bakarak yapacağımız değerlendirmeler hem onların kendilerine olan öz güvenlerini hem de geleceğe ve topluma olan güvenlerini arttıracaktır. Anadolu pedagojisinin temelinde; çocuklar ve gençler eleştirilmez. Büyükler; çocuklara ve gençlere kendileri yaparak ve yaşayarak iyi bir rol model olmaya çalışırlar. Yaptıkları her olumlu davranış ve beceriyi övgüyle anlatırlar. Bunu duyan çocuklar ve gençler daha güzel davranışlarda bulunmak ve becerilerini geliştirmek için çaba harcarlar. 

Adını Z Kuşağı koyduğumuz bir gençliğe sahibiz. Biz bu Z Kuşağını nedense bir türlü beğenemedik. Z Kuşağını; ukalalıkla, bencillikle, sorumsuzlukla, duygusuzlukla, sevgisizlikle, merhametsizlikle, düşüncesizlikle, beceriksizlikle, zevksizlikle suçladık. Onları yerden yere vurduk. Biz gidersek onların mahvolacağını bile düşündük. Hem kendimiz geleceğe karamsar baktık hem de onların güvenlerini sarstık.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve on ilimizin büyük can ve mal kaybı yaşamasına neden olan büyük deprem felaketini yaşadık. Bu deprem felaketinde devlet ve millet olarak büyük fedakârlıklar yaptık. Ben burada her türlü yardımı yapan vatandaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şüphesiz yapılan her türlü yardım çok değerli ve çok anlamlıdır. Ben bu deprem yardımlarının toplanması, yüklenmesi, dağıtılması ve diğer aşamalarında görev yapan gençleri görünce gözlerim yaşardı. Bu gençler öyle samimi, öyle yardımsever, öyle sevgi dolu, öyle çalışkanlardı ki anlatamam. Her biri isimsiz birer kahraman olan, adına Z Kuşağı dediğimiz kuşağımızı görünce gururlandım. Onlar adına yanlış değerlendirmelerde bulunduğumuz için kendim ve toplum adına da utandım.

Gençlerin dış görünüşlerine göre değil de yüreklerine bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini öğrendim. Onlara her alanda fırsat ve imkân verilirse; çok büyük işler yapacaklarına olan güvencim arttı. Bundan sonra geleceğimize umutla ve güvenle bakacağım. Gençlerimize güveniyorum. Onların her zaman yanlarında olacağımı söz veriyorum.

Son yıllarda bazı gençlerin bu ülkede yaşanmaz demelerine ve bazılarının bu düşünceyle başka ülkelere gitmelerine çok üzülüyorum. Bizden önceki kuşaklar ellerinden geleni yaparak ülkemizi geliştirmişler. Bizler ve sizler de büyüklerimizin bıraktıkları yerden devam ederek, ülkemizi daha iyi hale getirebiliriz. Deprem yardımlarında gösterdiğiniz çalışmayı ve gayreti gösterirseniz, bizim ülkemizin de dünyanın en gelişmiş ülkesi olacağına yürekten inanıyorum. Bütün güzel yürekli gençlerimizin yüreklerinden öpüyorum.  Gençler sizlerle gurur duyuyorum.