CHP li adayın bayraklının sorunlarını nasıl çözeceğine dair bir plan ve projesini duyan bilen varsa bana yazsın burada ilan edeyim. Oysa geçen Pazar AK PARTİLİ Bilal Kırkpınar geniş katılımlı Proje lansman toplantısında bir değil iki değil tam tamına 60 proje açıklıyor.
İZMİR ELLİ YILDIR HİZMET BEKLİYOR BEYLER…
Yerel seçimlere az bir zaman kaldı. Biz seçmenler olarak seçimlerde belediyelerde bizlere en iyi hizmeti verebilecek adayları seçmek durumundayız. Bizleri hizmet alımı noktasında doğrudan doğruya ilgilendiren bir seçim sürecini yaşıyoruz. Seçmenler olarak ince eleyip sık dokumalıyız. Takım tutar gibi partizanlıktan uzak, parti liderlerinin seçmeni kutuplaştırıcı sözlerinden zihnimizi arındırarak tüm adayların beldemize ait sorunlara nasıl yaklaştıkları, neler yapacakları veya vadettiklerinin olabilirliğini iyi incelemeliyiz. Bu anlamda genelde seçime girecek partilerin durumunu, özelde ise İzmir ve yaşadığım ilçe olan Bayraklının seçim sürecini değerlendireceğiz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ülkemiz aslında iki kutuplu bir siyasi yapıya geçmiş bulunmaktadır. Fakat bu durumu siyasi partilerimiz henüz anlayabilmiş değiller. Sorunun ana kaynağını burası oluşturuyor. Özellikle Milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri bu iki kutuplu sistemi zorunlu kılmaktadır. Hiçbir siyasi parti birinci koşul olan 50 + 1 oy oranına ulaşma imkânına sahip olmadığı için kendisine yakın siyasi görüşlü partilerle ittifak yapmak durumundadır. Ülkeyi yöneten AK PARTİ bu konuda MHP ile kader birliği yaparak CUMHUR İTTİFAKINI kurmuşlardır. Karşısındaki Muhalefet bu süreci doğru yönetememiştir. Adına altılı masa dedikleri yuvarlak bir masa etrafında toplanmışlar, aylarca toplanıp toplanıp dağıldıkları halde uzun bir süre cumhurbaşkanı adaylarını açıklayamamışlardır. Millet ittifakı dedikleri yapıya birbirleri ile temel fikriyatı bile uyuşmayan partileri bu torbanın içine atmışlardır. Millet ittifakı denen bu yapı gerçekte milletin ittifakı, milletin çıkarları, yararları gözeten bir ittifak olmadığı gibi ne kadar kökü ülke dışında olan gizli açık vatan hainleri varsa onlarla ittifak yapmışlardır. Seçimlerde bu durum seçmen tarafından beka meselesi olarak kabul edilmiş ve Millet ittifakı ağır bir yenilgi almıştır. Bu yerel seçimlere hepsi bir biri ile kavga ederek girmekteler. Bu yaptıkları Millet ittifakı numarasının hesabını birbirlerine sormaktadırlar. Hatta bu yapı içindeki partiler kendi içlerinde bile müthiş bir kavgaya tutuşmuşlardır.
Özelde ise İZMİR bir dönem belediye yönetiminde olan Anavatan Partili Burhan Özfatura başkanı saymaz isek yaklaşık Yüksel Çakmur ile beraber elli yıldır CHP tarafından yönetilmektedir. Her ne kadar CHP İzmir’i nasıl yönetiyorsak Türkiye’yi de öyle yöneteceğiz diyorsa da İzmirli yaşadığı şehri koca köy olarak görmektedir. İzmir nasılsa bizim kalemiz diyen CHP zihniyeti İzmir’in hiçbir ciddi sorunu ile ilgilenmemiştir. Her seçimde klasik ideolojik yaşam tarzını ön plana çıkararak belediyedeki beceriksiz yönetimlerini perdelemeyi başarmıştır. İzmirli seçmen CHP tarafından sizin yaşam tarzınıza müdahale edilecek diye korkutularak hizmet alamasa bile CHP yi desteklemek zorunda bırakılmıştır. Yine bu yerel seçimlerde de aynı yöntem uygulanmaktadır. CHP büyükşehir belediye başkan adayının siz proje bazlı bir seçim kampanyasını görebiliyor musunuz? Tam tersine AK PARTİ adayının afişlerinde Parti logosu yokmuş. Sanki İzmir’in devasa sorunlarını Partinin logosu çözecek. Öyle olsaydı elli yıldır CHP logosu bu sorunları çözebilmiş midir? Oysa AK PARTİ adayı Hamza Dağın Biz İzmir’iz başarabiliriz mottosuyla İzmir’e yapacağı projeler tüm billboardları süslüyor. Bu sefer İzmirli hizmet üretmeyen bu CHP hipnozundan kurtulabilirse bu projelerin hızla nasıl gerçekleşeceğini hep birlikte göreceğiz.
Tabii ki bizi genel anlamda Ülkemizin tamamı, her karışı ilgilendirse bile İzmir Bayraklı bizim hayatımızı idame ettirdiğimiz yer. Bayraklı bizim için kendi evimiz. Buradaki adaylar bizi ayrıca ilgilendiriyor. Bayraklı ilçesi yeni bir ilçedir. Burası 2009 yılında ilçe olduğundan beri CHP belediye başkanlığını yönetiyor. Bir tek ilk dönem ilçe olmasından kaynaklı belediye binası gibi temel yönetimsel ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır. Bunun dışında hiçbir hizmet yapılmamış, sorunlar çözülmemiş her geçen yıl sorun üstüne sorun birikmiştir. Seçilen CHP li başkanlar bilbord reklamları ile kavşak heykel düzenlemeleri ile bayraklının kıymetli zamanını çalmışlardır. Bu seçimde aday olan
CHP li adayın bayraklının sorunlarını nasıl çözeceğine dair bir plan ve projesini duyan bilen varsa bana yazsın burada ilan edeyim. Oysa geçen Pazar AK PARTİLİ Bilal Kırkpınar geniş katılımlı Proje lansman toplantısında bir değil iki değil tam tamına 60 proje açıklıyor. Her biri öyle küçük projelerde değil. Örneğin Turan mahallesinden Yamanlara Teleferik diyor, Bayraklıyı denizle buluşturacağız diyor, Bayraklıya Sanayi sitesi kuracağız diyor, Yat limanı, Vapur iskelesi yapacağız diyor. Saymakla bitmeyecek 60 proje. Size yepyeni bir bayraklı vaat ediyor.
Sonuç olarak bu yerel seçimler biz seçmenler için iyi bir fırsat. Parti ve ideolojik gözlüklerimizi bir kenara koyarak, bu güzel İzmir ve Bayraklımıza kim daha iyi hizmet edecekse ona oyumuzu verelim. Bu şehir bizim, sizin, hepimizin. Biz burada yaşıyoruz. Bu yüzden geçmişte belediyeleri yönetenlerin karne notlarını iyi inceleyelim, yeni yöneteceklerin neler yapacaklarını da iyi inceleyelim.
Karar sizin…Oy Sizin…Hayat Sizin…!
